5 Eylül 2014 Cuma

Candide ya da İyimserlik-Voltaire / Fransız Yazar

Artık okuduğum kitapların yanına her ne kadar tuhaf dursalar da hangi ülkeden olduğunu yazacağım. Çünkü bunlar bir bütün olduğunda en çok hangi ülkelerin yazarlarlarını okuduğumu görmek istiyorum. Sonunda, en çok hangi ülkeyse belki oraya taşınırım. :) Fikir göçü.


Gelelim kitabımıza, Candide (Kandit diye okunur), Voltaire'in en bilinen kitabı.

17. Yüzyılda yaşamış olan Alman filozof Leibniz'in  "Olabilecek dünyaların en yetkininde yaşıyoruz; dünyamızda her şey en iyidir. " sözü üzerine bu iyimserlik düşüncesi ile alay etmek için Voltaire Candide'i yazar.

Candide kitabın önsözünde bahsedildiği üzere, sözlük anlamını canlandıran, açık yürekli, budalamsı bir kişidir; eskilerin 'safderun' dedikleri, Leibniz'in bu iyimserliğine inanmış bön bir delikanlıdır. Yani önsöz öyle diyor. Yani kitabın çevirisini yapan Server Tanilli. Yine onun yazımı ile devam edecek olursak, Voltaire Candide'i, hemen bütün dünyayı dolaştırarak, insanoğluna acı çektiren tüm kötülükleri sergiler birer birer. Yaşamın kendisinden, ama daha çok düzenden doğan kötülüklerdir bunlar.





Benim yorumuma gelecek olursam, bu ilk Voltaire kitabım. Dili yalın, basit. Candide'nin başına gelenleri olaylar onu sürükledikçe o ülkeden bir başka ülkeye sürekli savrulmasını ele alıyor. Aslına bakılırsa bu kadar saf ve temiz bir adamın bu kadar az kötülük ile bu işten sıyrılmasına şaşırdım :) 

Zira olaylar karşısında her zaman iyi düşünüyor, insanlara fazlasıyla güveniyor ve şansının kayığı üzerinde yüzüyor diyebilirim. 
Olayların basit yapısı, sadece bir kaç sayfalık bölüm/ülke kısımlarından dolayı okurken biraz ittirmek zorunda kalmadım desem yalan olur. Ama hayatı, olayları, iyilik ve kötülüğü irdelemeleri hoşuma gitti. Ve bunu yaparken birden fazla karakterin birden fazla düşünce yapısı ortaya koyması , düşünceleri karşılaştırmanıza ve illa ki birine katılmanıza sebep oluyor. 
Voltaire bu kitabıyla birçok insana, düşünceye, olaya dokundurma da yapmış. Aşağıda yazan minik rakamlı açıklamaları okumaya yetişemiyorsunuz bir yerden sonra. En basit cümlesi bile aşağıda şuna vurgu yapıyor şeklinde açıklanıyor. O dönemi ve dostunu düşmanını pek fazla bilemediğimiz içinde sadece izliyoruz tüm bu olayları. 

Kısaca ben Voltaire'i, düşünce yapısını, savunduğu iddayı, olduğu gibi biri olmasını, zorluklar karşısında kalsa da düşüncelerinden vazgeçmemesini beğendim. Kitap bittiğinde aydınlanmış hissetmedim ama Voltaire gölünden alınmış bir kaç damla su gibiydi. Daha fazlası olduğunu düşünüyorum. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder